Kimi zaman okul, kimi zaman iş hayatı zorladı sabahları erken uyanmaya. Şanslıydım okuduğum okullara hep yakın oldum. Çalışmaya başladım bu sefer iş başa düştü kendi şansımı kendim yarattım. Evim işime yakın olsun da kirası ne olursa olsun, bu da hayattaki tek lüksüm olsun dedim ve maaşımın hatrı sayılır bir bölümünü ev sahiplerimle paylaştım. Yeter ki gecenin benden çaldığı saatlerin en azından birini sabahları kullanabileyim.
Ne kadar sabah insanı olmaya çalışırsam çalışayım o sinsi sinsi bir yerlerde bekliyor ve çıkmak için işaret bekliyor. Çalışmaya geçici bir süreliğine ara verip, sabahları erken kalkma zorunluluğum ortadan kalkınca uyuyan dev uyandı ve beni yine geceye hapsetti.
Benim adam bir sabah insanı. Mecburiyetten erken uyanıp, ayılana kadar çekilmez olanlardan -ki normal zamanlarda bu sınıfa ben de giriyorum- değil ama . Biyolojik saati altıya kurulu olup, güne cin gibi ve yüksek enerjiyle başlayanlardan. En sevdiğim, en çok gıpta ettiğim özelliklerinden biri. İşte o sabahları paylaşabilmek için onunla en fazla geceye bir dur demeliyim artık zannımca.
İyi de var mı bir önerisi olan bu hususta?
Not: Sabah kuşları bu sorudan muaftır. Zira bir gece uykusuzunun derdinden yine bir gece uykusuzu anlar. Sabah kuşlarından gelen tavsiyeler çokça dinlenmiş ancak sonuçsuz kalmıştır :).
Ben hem geceleri uyuyamıyorum hem de sabahları kargaların kahvaltısına yetişiyorum, tavsiyem olamayacak ama belki sana gelen çözümler bana da bir ilaç olur bu hususta.
YanıtlaSilEvladım,
YanıtlaSilUnutma sen aslında bir sabah kuşusun. O yüzden gece uykusuzluğu senin için geçici olan. Kafandaki tilkilerin kuyruğunu yakaladığında güzel gece uykularına yine kavuşacaksın :)
İmza: Güzin abla