Tam "uzun hafta sonu uzun hafta sonu olalı böyle zulüm görmedi" diyerek yeni yazıya girizgah yapmışım. Üç günlük eve kapanmanın, bünyedeki yan etkilerini masaya yatırıp teşhis ve tedavisi üzerine bir takım önemli tespit ve önerilerde bulunacağım ki ak tuğralı saraybeyi haykırdı: daha da kapanıyoruz!
Evden çıkmaya çıkmaya monotonluktan devcileyin bir keşküle dönüşmüş beynim nafile bir çabayla gündemin hızına yetişmeye çalışırken; bir potansiyel yazı daha ben ikinci cümleye başlayamadan demode oluverdi.
Halkımız Whatsapp gruplarında "acaba bu sefer neleri kapatmamışlar" sorusunun cevabını arar dururken baktığım ilk şey "ne olacak bu çocukların durumu" oldu elbet. Çünkü bir anne olmak bunu gerektirir.
Gürültü polisi komşu teyzeler, emekli amcalar sizlere kötü bir haberim var. Görünen o ki yepis yeni Türk tipi tam kapanma modelimizde çocuk ve gençlerin oturdukları sitenin bahçesine dahi çıkması yasakmış. Site yönetimleri de bu işin kontrolünden mesul.
Yetmez bence, elektronik kelepçe de takalım. Kapıdan adım atan velede verelim elektriği. Uslu duranları 20 gün sonra ödül olarak AVM'ye götürürüz. Ağaç yaşken eğilir. Milli ekönömimize faydalı vatandaşlar olmayı bir an önce öğrensinler. Yok öyle açık havada boş beleşe çimlerde yuvarlanmak.
Acaba diyorum su şebekesine az biraz antidepresan katıverseler de milletçek hafif bi gevşesek fena mı olur? Sadece soruyorum. :)