Sayfalar

9 Kasım 2013 Cumartesi

Gün olur bir zeplin geçer üzerinden


Almanya’da, zamanın durduğu bir şehirdeyim. 1950’li yıllardan kalma bir fonda ağır çekim ilerleyen bir hayat. Kimsenin hiç bir şeye acelesi yok. Olmasına gerek de yok.

Hızlı, hem de bir çita kadar hızlı olman gereken tek bir yer var: Hauptbahnhof’daki Lidl’ın kasası. Sıkıyorsa olma. Sonuçta burası koca şehirde pazar günleri açık olan tek market. Almanya'ya ilk defa gelmiş birini, bir pazar akşamı sok içeriye ülkede tufan olmuş ya da oldu olacak, insanlar marketi yağmalıyor diye düşünebilir rahatça. O yüzden ki burada hız demek pazar günü eve ekmek götürebilmek olduğu kadar kasadaki asabi "pazar günü herkes yan gelip yatarken benim burada ne işim var" teyzelerinden azar işitmeden alışverişini tamamlamak demek. İşte böyle dostum; Almanya'da cumartesi almadığın hurmalar pazar bir tarafını tırmalar…

Bir şehrin üzerinden uçak geçer, kuş geçer, ne bileyim en fazla turistik balon geçer. Burada ise zeplin geçiyor misal. Köşeden de Indiana Jones çıkıp koşmaya başlasa şaşırmaz, yadırgamazsın.

Posta kutusundan faturadan çok üzeri pullu mektuplar, tebrik kartları çıkıyor. Herşey yazılı çizili, ıslak imzalı olmalı. Doğum günü ya da evde yenilecek bir yemek daveti bile bir kartla mühürlenmeli. Hepsini geçtim bir bankadan el yazısıyla yazılmış, pullanmış "kardeş size kredi verelim ister misiniz?" mektubu aldık bir keresinde daha ne diyeyim.

İnternet bağlatmak mı istiyorsun evine üç haftadan önce zor dostum zor. Bu sürede bağlanırsa da şans üzerindeyken doğmuşsun belli ki. Ama biliyorum bunların arkasında hep Deutsche Post'u Koruma ve Kollama Gizli Cemiyeti'nin faaliyetleri var. Nayııır bir telefonla internete bağlanmak mı, nolaamaaaz. Bol bol mektuplaşmanız lazım ki Deutsche Postum çok yaşasın. Sana önce bir form postalayacağız, onu doldurup bize göndereceksin, sonra biz de onu imzalayıp sana geri göndereceğiz. Arada başka yazışmalarımız da olabilir bilahare iletirim. Bu arada bol bol terminleşeceğiz, sen değil ama ben terminlerimi kafama göre iptal edebilirim niye diye sormayacaksın, zaten sorsan da cevaplamam. Müşteri memnuniyeti kavramı iki binli yıllara ait, biz o konuyu daha işlemedik. Ben firmayım sen de bana muhtaçsın istediğimi yaparım, kafama göre takılırım.

Türkiye'de bürokrasi çok diyenin ağzına terlikle vururum, buyursunlar buraya gelsinler işi erbabından öğrensinler. Adamlar Almanca kursunda bile önce form doldurmayı, mektup yazmayı öğretiyorlar. Frau Şaşkın komşuna çiçeklerini sulamasını rica eden bir mektup yazınız, bitte. Abi neden mektup yazıyorum komşuma, çalsam kapısını söylesem olmaz mı? Neiiin Frau Şaşkın neiiin... Ya komşun hangi çiçeğe kaç ml su vermesi gerektiğini unutursa ve çiçekleri yanlış sularsa, döndüğünde çiçeklerin bozulmuş olursa ve sen onu mahkemeye verirsen? Tamam bitte, tamam yazıyorum, hatta postaneye gidip oradan postalıyorum Deutsche Postum çok yaşa.

Günler ağır ağır akarken burda, içimdeki İstanbullu kendi temposunu bulduruyor eninde sonunda. O sürekli bir şeylere yetişme hali öyle derin işlemiş ki bünyeye duramıyorum. Kendimi kendime has bir koşuşturmacanın içine sokmayı itina ile başarıyorum. Ama tüm yorgunluğa rağmen de hissediyorum, yaşıyorum...











2 Kasım 2013 Cumartesi

Bakımsız Kadın Yoktur, Az Çalışan Kuaför Vardır


Yolu sevgiden, eşten, işten, güçten geçip de kendini bi şekil Almanya'da bulan bir Türk kadını için memleket hasretinin hıçkırıklar eşliğinde tavan yaptığı nokta saçının dibi geldiği andır pek sevgili okuyucu.
Alman kadınları neden bu kadar bakımsız, o saçlarının hali ne, ya o bıyıklara ne de demeli? Bildiğin sırma bıyıklı, yandan tıraşlı ya da Modern Talking çok yaşa saçlı kadınları gördükçe düşünür durdur ki cevabı meğer kuaförlerde gizliymiş.

Sabah onda açıp altı buçukta (hele hele cumartesileri iki buçukta) kapatan kuaför mü olurmuş deme oluyormuş. Bak hele bu fotoğraftaki kuaför pazartesileri de saat üçte açıyor. Adamlar bildiğin çalışmıyor, kuaförlüğü hobi olarak yapıyorlar. Bu şartlarda garibim Alman kadını ne zaman, nasıl gitsin kuaföre arkadaş.

Hadi diyelim çalışma gün ve saatleri engelini aştı bu defa da sırada Alman disiplininin alameti farikası "Termin" yani randevu almayı başarmak var ki çalışma saatleri düşünüldüğünde haftalık randevu sayısının pek de fazla olmayacağı aşikar.

Termin almayı da başardın diyelim 15 Euro bir föne verdikten sonra var ya bir hafta o saçı yıkamaya kıyamazsın. Saçları yandan kazıt çık modelinin bu kadar revaçta olması anlaşılır gelmeye de başlıyor bu noktada.

Geçenlerde burada ilk kuaför deneyimimi yaşadım ben de. Malum Almanca düzeyi A1 seviyesinden hallice, bu yüzden Türk olsun bizim olsun dedim eve yakın, isimleri Türk ismi olan iki kuaförden birine daldım. Bu kuaför biraz kalbur üstü çıktı. Resepsiyonu falan vardı. Kuaför Alman'dı ama karşılamayı yapan kız Türk çıktı da konuşma anlamlı bir şekilde devam edebildi. Gerçi fazla da uzun sürmedi çünkü kız kara kaplı defteri açıp olası "termin" zamanlarına bakmaya başladı. Verdiği fiyat da tuzlu olunca ben bir kartınızı alayım diyip olay mahalinden hızlıca topukladım.

Hemen karşıya geçip bir diğerinde şansımı denemeye karar verdim. Dışardan gördüğüm kadarıyla içeride sadece iki kadın vardı ve sohbet ediyorlardı. Tabii ki bu "termin" cennetinde bu hiç bir şeyin teminatı olamazdı ama hadi hayırlısı dedim daldım içeri. "Türkçe konuşuyorsunuz değil mi?" dedim en acıklı tonda. "Ablam bilmiyor musun gel, gel" dedi en Hürrem tonda. Sonrası boyar mısın hemen, boyarım; kaça, 19'a; aman ne güzel hadi yapalım. "Yalnız fönünü kendin çekeceksin abla o fiyata dahil değil" dedi. "Yok fön istemiyorum zaten, onu yarın çektireceğim" dedim.

Saç boyandı, iki muhabbetin beli kırıldı. Türkiye'de olsa minimum 6 kişinin çalışacağı boyutta bir salonda tek başına çalışıyordu. Burada salonlar aynı zamanda unisex, arada yaşlı bir amca geldi onun saçını da şip şak kesti gönderdi. Saçım yıkandıktan sonra bir Türk kadınının aklının kolay kolay almayacağı kozmik olay gerçekleşti. Saçımın kurutulmasını beklerken kız kurutma makinesini elime tutuşturdu "al abla çek fönünü" dedi. Bi fiyat bu kadar mı çıplak olur arkadaş, kurutmadı bile saçımı. Bi an yandan kazıt çık modeli anlaşılır olmayı geçti cazip falan görünmeye başladı.

Gelmeden saçları kısalttığıma şükrettim. Hadi benim kıl kuyruk, uyuz iki tel saçım var; uzun, uzun saçları kimi ütülü, kimi maşalı Türk kızı buralara gelse ne eder düşünmeden, memleketteki cefakar kuaförlerimizi anmadan duramadım.

Buralarda güzellik fazla lüks a dostlar. Siz siz olun kuaförlerinizin kıymetini bilin, bahşişlerini eksik etmeyin.


Etiketler

#100.Yıl #29Ekim (1) #ağacımadokunma (1) #AilemizinGurusu (1) #anılar (7) #ArtRecreation (1) #ayrıyazılır (1) #bavulculuk (2) #benimadam (2) #BigSis (1) #bing #ai (1) #Caillou (1) #canımbabam (1) #coronatürmort (1) #Covid19Günceleri (3) #Dark (2) #dikkateksikliğisendromu (4) #doğruyazınkardeeeşim (1) #doğumgünü (3) #GameofThrones (4) #GeorgeR.R.Martin (5) #göçebe (6) #göçmenkadınlar (1) #gurbetçilik (7) #hemşire (1) #hemşirelik (6) #Hıdırellez (2) #içindenalmanyageçenyazılar (5) #İçindenAlmanyageçenyazılar (3) #içindenciddiyetgeçenyazılar (18) #içindenfilmgeçenyazılar (2) #içindenhüzüngeçenyazılar (1) #içindenistanbulgeçenyazılar (4) #içindenizmirgeçenyazılar (7) #İçindenMatrixGeçenyazılar (14) #içindenmizahgeçenyazılar (69) #içindenmutlulukgeçenyazılar (6) #içindenromanyageçenyazılar (2) #içindenşarkısözügeçenyazılar (31) #içindenşiirgeçenyazılar (17) #ileridönüşüm (2) #kafamaneredenesersekuşağı (5) #karantinahalleri (3) #Kayu (1) #kedigünlükleri (4) #kendimenotlar (8) #kim-olduğunu-bilirsin-sen (5) #küçükbirader (2) #küçükergen (9) #küçükkankam (7) #küçükördek (20) #lakap (1) #lost (1) #Marduk (2) #mercekbulut (1) #mim (10) #mindfulness (1) #mutluluk (2) #mylittlefeltstuff (4) #özürdilerimsezenaksu (1) #RIP (11) #seçmesaçmalar (1) #sevgiligünlük (1) #sevgililergünü (2) #SeziKalkavan (1) #soneryalçınlütfenbanakızma (1) #sonhavabükücü (2) #sonsuztemizlikdöngüsü (5) #şaşkın (41) #ŞaşkınınADHDGünlüğü (7) #ŞaşkınınAÖFmaceraları (10) #ŞaşkınınBayramÇelıncı (4) #şaşkınınsevgililergünüdileği (3) #şaşkınjunior (1) #şaşkınmutfakta (6) #tatil (1) #telekom (1) #uykusuzluk (1) #ValideSultan (18) #vallahidebunlarhepmizah (1) #yapayzeka (1) ArtRecreation (1)