Yaşar Kemal’in kaleminden Hıdırellez böyle dökülür kelimelere Binboğalar Efsanesi isimli romanında...
Her 5 Mayıs’ta kitabı tekrar elime alır ve tekrar tekrar okurum bu güzel satırları. Çocukluğumda en çok keyif aldığım bayram kutlamasıydı Hıdırellez. Hala da önemlidir benim için. Hızır’la İlyas’ın buluştuğu bu gecenin büyülü olduğuna, onların vasıtasıyla iletilen dileklerimizin gerçekleşeceğine inanırım. Uzun yıllardır
İzmir’de kutlamak kısmet olmadığından hala öyle midir bilmiyorum ama çocukluk yıllarımda büyük bir coşku ile kutlanırdı. Biz çocuklar için Hıdırellez demek gece ateş yakabilmek için gün boyu çalı çırpı toplamak, ailelerimizle yakılacak ateş konusunda pazarlık yapmak, dilek tutup boyumuza göre yaktığımız ateşin üzerinden atlamaya çalışmak, geç saatlere kadar sokakta kalmak, gül ağacının altına bırakılan dilekler ve ertesi gün yapılan piknikler demekti. Biraz büyüdüm Eskişehir’e gittim. Yurtta kaldığım için belli bir saatten sonra dışarı çıkma imkanımız yoktu. Bu nedenle Eskişehir’de Hıdırellez’i hep yurt odasında yaşadım, dışarıda neler olur hiç bilemedim. Madem dışarı çıkamıyorduk ben de başka bir seremoni geliştirdim o gece için. Hazırladığım Hıdırellez kağıtlarını oda arkadaşlarıma dağıtır, herkes dileklerini kağıdına yazdıktan ya da çizdikten sonra kağıtları toplar odanın camına dışarıdan yapıştırırdım. Sabah oldu mu da hepsini toplayıp kimseler görmeden sahiplerine iade ederdim. Daha da büyüdüğümde İstanbul’daydım ve kıymetinin bilinmediği bir kentte hasretle anılan bir gün oldu Hıdırellez benim için. Bugün Bursa’da ilk Hıdırellez’im. Gece ateş yakan var mı bilmiyorum ama 6 Mayıs günü piknik yapılarak kutlandığını, kağıtlara yazılan dileklerin derenin akışına bırakıldığını öğrendim. Birazdan dileklerimi yazacağım tertemiz bir kağıda ve yarın ben de bırakacağım derenin sularına.
Bu gece Hıdırellez. Hızır ve İlyas buluşacaklar ve baharı müjdeleyecekler.
İzmir’de kutlamak kısmet olmadığından hala öyle midir bilmiyorum ama çocukluk yıllarımda büyük bir coşku ile kutlanırdı. Biz çocuklar için Hıdırellez demek gece ateş yakabilmek için gün boyu çalı çırpı toplamak, ailelerimizle yakılacak ateş konusunda pazarlık yapmak, dilek tutup boyumuza göre yaktığımız ateşin üzerinden atlamaya çalışmak, geç saatlere kadar sokakta kalmak, gül ağacının altına bırakılan dilekler ve ertesi gün yapılan piknikler demekti. Biraz büyüdüm Eskişehir’e gittim. Yurtta kaldığım için belli bir saatten sonra dışarı çıkma imkanımız yoktu. Bu nedenle Eskişehir’de Hıdırellez’i hep yurt odasında yaşadım, dışarıda neler olur hiç bilemedim. Madem dışarı çıkamıyorduk ben de başka bir seremoni geliştirdim o gece için. Hazırladığım Hıdırellez kağıtlarını oda arkadaşlarıma dağıtır, herkes dileklerini kağıdına yazdıktan ya da çizdikten sonra kağıtları toplar odanın camına dışarıdan yapıştırırdım. Sabah oldu mu da hepsini toplayıp kimseler görmeden sahiplerine iade ederdim. Daha da büyüdüğümde İstanbul’daydım ve kıymetinin bilinmediği bir kentte hasretle anılan bir gün oldu Hıdırellez benim için. Bugün Bursa’da ilk Hıdırellez’im. Gece ateş yakan var mı bilmiyorum ama 6 Mayıs günü piknik yapılarak kutlandığını, kağıtlara yazılan dileklerin derenin akışına bırakıldığını öğrendim. Birazdan dileklerimi yazacağım tertemiz bir kağıda ve yarın ben de bırakacağım derenin sularına.
Bu gece Hıdırellez. Hızır ve İlyas buluşacaklar ve baharı müjdeleyecekler. Hıdırellez bayramınız kutlu, bu gece onlar vasıtasıyla dilediğiniz tüm dilekler gerçek olsun...
canım gerçek olsun dileklerin, gerçekleşsin bütün dileklerin. içindeki çiçek açsın sağlıkla, mutlulukla, neşe katsın hayatımıza, bir dilek de benim için yaz bir kağıda ve atıver evinin altından geçen çaydan... kocaman sarılırım sana, öperim içtenlikle... seneye ahırkapıda mı kutlasak :)
YanıtlaSilEvrenim teşekkür ederim. Yarın kısmetse Dobruca'da dereye atacağım hem kendim hem de senin için yazdığım dilekleri :))
YanıtlaSilcanımsın da dobruca nerden çıktı ayol :)
YanıtlaSilŞimdi ben yeni Bursalıyım ya o bakımdan karıştırıyorum isimleri anla işte. Doburca mıydı yoksa doğrusu :)))
YanıtlaSilBu sene bende onlardan cokca seyler istedim :)ha burada ne deniz, ne nehir ne dere nede birdamla su var:(saklayıp bir su birikintisi bulursam atacam:)
YanıtlaSilNihancım buraya bi gelsen artık sudan bol birşey olmadığını da göreceksin :)) Gel işte atıveririz benim evin hemencik dibindeki Setbaşı köprüsünden :)
YanıtlaSil