Sayfalar

16 Temmuz 2023 Pazar

Matrix Şansını Zorluyordu, Şaşkın Boyun Eğmiyordu

Sakin, ziyadesiyle tembel bir pazar günü. Sıcak, çok sıcak, daha da sıcak olacak diyorlar. Sıcak bir yandan Köpük'ün ısrarla hadi kalk da benimle ilgilen miyavlaması bir yandan, erkenden uyanıyorum. "Maman da var, suyun da, e öyleyse niye maaav" ünlemem koridorun tam olarak enine boyuna paralel ortasındaki sürprizle sona eriyor. Bir pazar sabahına kedi def'i haceti ile gözünü açmak gibisi yok ne de olsa. Olayın faili içlerinden hangisi bilemesem de savcısı Köpük Hanım bir an önce temizlemem konusunda ısrarcı. Ortalıkta görünmemeye çalışan Yuki Oğlan olağan şüpheli olarak kayıtlara geçiyor. İkisi de yapmaz normalde böyle şeyler ama akşam stres olmuştu yavrucaklar diyorum, hem yeri hem de tuvaletlerini güzelce temizliyorum.

Küçük Ergen, ergen saatiyle erkene tekabül eden bir saatte kalkıp Büyütannesine kahvaltıya gidiyor. Sözünü tuttuğu için gururlu bir teşekkür yolluyorum kendisine. Biz geride kalanlar evde kendimize serin bir köşe arıyoruz yayılacak ama nafile. Zaten mekan seçeneklerimiz de bir gece önce yaşadığımız macera sonrası yatak odasıyla kısıtlı.

Gece sıcaktan ter içinde, per perişan otururken uyduruk bir film eşliğinde; küçücük bir esintiden medet umduğumuz açık balkon kapısından minnak bir yarasa dalıveriyor bir anda içeri. Yarasa şaşkın, kediler şaşkın, ben hepten Şaşkın. Yarasa dönüp duruyor çılgınca salonunun ortasında ama bir türlü yolunu çıkış bulamıyor. Kediler önce avcı modlarını aktive edip hayvancağızı yakalamaya çalışıyorlar, sonra ikisi de bu tekinsiz davetsiz misafirden tırsıp bir köşeye siniyorlar. Bense ne yarasayı çıkarabiliyorum dışarı ne de kedileri. O hengamede birden gözden kayboluyor yarasa. 

Seneler evvel, hem de karnım burnumda hamileyken, benzer yaşanmışlıklarım var. Valide Sultan'la salonda oturuyoruz, doğuma az kalmış. Dalıveriyor bir cengaver içeri. Hamileyken kadınların kafası bi başka çalışıyor. Ya çocukla beraber kuduz olursak diye alıyor beni bir telaş. Kendimi yatak odasına kapatıyorum. Bir süre sonra Valide Sultan çağırıyor "çıktı, gel hadi" diyerek. İnanıp gidiyorum da başında oturduğum bilgisayar masasının arkasından, saklandığı yerden çıkıveriyor bizimki aniden. Apartman görevlimiz Super Mario Ahmet Abi, bir koşu gelip kurtarıcım oluyor eksik olmasın sonra.  

Daha günün sabahı haber okumuşum "AB'den kuş gribi uyarısı: kedileri, köpekleri dışarı salmayın" diye. Tecrübe de böyle olunca, önce kedileri çıkarıyorum salondan, sonra salonun her yerini iyice kontrol ediyorum, en nihayetinde de saklandıysa bir yere diye imtina ile salonun kapısını kapatıp çıkıyorum dışarı. Bir pırpır sesi duysam geri gidip olaya müdahale edeceğim ama odaya gidince uyku ağır basıyor. Sabah ola hayrola...

"Eğer çıkmadıysa geceyi beklemen gerek" diyor, sabah durumu anlattığım hemşirem. Gotham'ı keşfe çıkmış Batman gibi kendisini göstermesini bekleyeceğiz madem, oturup odada blog yazayım diyorum. Kafamda günlerdir cümle cümle demlenen bir konu var yazmak istediğim. Bloga girince gözüm komşulara kayıyor önce. Oku, yorum yaz derken dağılıyorum yine. Araya reklam alıp, kendimi mutfakta buluyorum bir anda. Bir hafta olmuş patlıcanları alalı bozuldu bozulacaklar, kapya biberler de keza öyle. İki domatesle birlikte fırına közlenmeye atıyor, sonra da salça ve baharat ilaveli ezme bir sos haline getiriyorum kendilerini. Akşam için difrizden çıkardığım kanatları marine etmek için sos hazırlıyorum arkasından. Terbiyeli tavuk restoranının acı sosunu da katar iken içine, paketi sıyırmak için parmaklamasaydım iyiydi diye içleniyorum yana yakıla. Baktım zaten yanıyor parmacıklarım, yoğuruveriyorum şöyle güzelcene kanatları sos ile. 

Cıkcıklama hemen lütfen hijyen teyze, 
Ellerim tertemiz. 
Bilimsel ispatını ne güzel anlatmış 
Nazan Hoca burada gel izleyelim 
Boldur laktobasillus bakterilerim benim
Lezzeti burdan gelir yemeklerimin 
Ben değil bilim söylüyor şekerim :)


Bir sos, bir tavuk soslama ve bir abuk şiir sonrası bir görevi daha başarmanın mutluluğu ve gururuyla blogun başına dönüyorum.

Konu başkasına evrilmiş çoktan. Diğerini taslaklara kaydet, buradan devam derken telefon geliyor tanımadığım bir numaradan.  Numara tanıdık değil ama arayan çok bi tanıdık. "Anne ben telefonumun pin kodunu kilitledim; merak etme yoldayım, geliyorum" diyor, otobüsteki birinden ödünç istediği telefondan benim Küçük Ergen pür telaş. Çok geçmeden geliyor da. 

Canı sıkılan ergen telefonunun şifresiyle oynarmış misali; bunu da gece gece birşey dürtmüş, ben yarasa kovalar iken o da şifresini değiştirmiş. Sonra da ne yaptığını unutmuş. Telefon da her nasılsa biyometrik girişi bloke edip şifre de şifre diye tutturmuş. Sim kodunu bloke etmiş olsa puk kodu var ama telefonun kodunu mümkünatı yok bulup da açamıyoruz. Samsung hesabına ulaşıp yapmayı deniyoruz iki korumalı giriş eski Romanya hattına mesaj atıyor. Samsung tabletinden hesaba erişmeye çalışıyoruz, tablet açılmıyor. Google hesabından telefonumu bul uygulaması üzerinden deniyoruz, telefonu buluyor ama blokeyi kaldırmıyor. Yaklaşık bir saatin sonunda pes ediyor ve yine Google üzerinden fabrika ayarlarına getirmek suretiyle telefonu yeni doğmuş bir bebek gibi açmayı başarıyoruz. 

Telefon pin kodu muharebesi sürerken iki arada bi derede fırına attığım kanatlar, patates eşliğinde pişiyor bu arada. Yarasa içerideyse bile gündüz gözüyle çıkmaz diye kendimizi ikna edip, Gossip Girl eşliğinde yemeği indiriyoruz mideye. Kedileri ne olur diye salona almayıp koridora sürgün bırakıyoruz.

Yemek sonrası Küçük Ergen'in ertesi sabah tekrar kaybolmaması için antremana gideceği okula keşif turuna çıkıyoruz. Giderken ben, dönüşte o yürüyelim diye ısrar ediyoruz. Nefes nefese çıkarken yokuşu, yürüme fikrini ilk ortaya atan kendime kallavi bir selam yolluyor, iki durak sonra gelen ilk otobüse attırıyorum kendimizi. 

Hava kararmaya yakın eve giriyoruz. Yapılmayan ütüler, Batman ve blog beni bekliyor. "Be heey gidi Matrix, daha üç gün olmuş tüm tuşlara basıp Mario gibi zıp zıp zıplatmışsın beni. Ondan survive etmişim ben, bu ne ola ki yanında" diyerek kendisine artizlik yapıyorum hafif yollu. Arada bir de kafamı salon kapısından sokup bakıyorum; hafiften tırsıyor, çıktı mı çıkmadı mı namussuz bir türlü emin olamıyorum. 



8 yorum:

  1. Ayyyy o neydi öyle, yarasa nerden geldi ben şok. Kuş girdi yazacaksın sandım ama yarasayı asla tahmin edemezdim. :D

    YanıtlaSil
  2. Hahaha çünkü bir Şaşkın'ın Matrix hayatı bunu gerektirir. :D

    YanıtlaSil
  3. Bu günlerde aksilikler sıraya girmişler, seç beğen al vatandaş der gibiler.
    Yalnız yarasa, eve girmesini en son düşüneceğim ilginç bir canlı. Onlar bizden kaçmazlar mı ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle gibi ama, bu kadar level atladıktan sonra biz de bi düze çıkarız elbet, ya da umarım.:)
      Dan dun, kamikaze gibi girip içeri bizden sonra kaçmaya çalışıyorlar sanırım. Yoksa o çılgınlar gibi dönüp durmalarının başka bir açıklaması olamaz dediğin gibi.

      Sil
  4. Ay aman yarasa nedir ayol, geçmiş olsun cancağızım. sıcaklar hepimizin dengesini bozdu sanırım :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim komşucum. Yalnız hakkaten, bu sıcaklarla ne yapacağız? Garibim serin bir yer arıyorduysa şansına Bursa'nın en sıcak evinin çıkacağını bilemedi. :))

      Sil
  5. Bir kere de benim başıma gelmişti, uğraşınca o da gidip lambaların gizlendiği alçıpanların içine yerleşmişti, gece pencereyi açık bırakmıştım, orada hayatı sonlandı mı yoksa çıkıp gitti mi emin değilim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz de üçüncü günün şafağında, delil yetersizliğinden çıkmış olduğuna kendimizi ikna ettik. :))

      Sil

Etiketler

#100.Yıl #29Ekim (1) #ağacımadokunma (1) #AilemizinGurusu (1) #anılar (7) #ArtRecreation (1) #ayrıyazılır (1) #bavulculuk (2) #benimadam (2) #BigSis (1) #bing #ai (1) #Caillou (1) #canımbabam (1) #coronatürmort (1) #Covid19Günceleri (3) #Dark (2) #dikkateksikliğisendromu (4) #doğruyazınkardeeeşim (1) #doğumgünü (3) #GameofThrones (4) #GeorgeR.R.Martin (5) #göçebe (6) #göçmenkadınlar (1) #gurbetçilik (7) #hemşire (1) #hemşirelik (6) #Hıdırellez (2) #içindenalmanyageçenyazılar (5) #İçindenAlmanyageçenyazılar (3) #içindenciddiyetgeçenyazılar (18) #içindenfilmgeçenyazılar (2) #içindenhüzüngeçenyazılar (1) #içindenistanbulgeçenyazılar (4) #içindenizmirgeçenyazılar (7) #İçindenMatrixGeçenyazılar (14) #içindenmizahgeçenyazılar (69) #içindenmutlulukgeçenyazılar (6) #içindenromanyageçenyazılar (2) #içindenşarkısözügeçenyazılar (31) #içindenşiirgeçenyazılar (17) #ileridönüşüm (2) #kafamaneredenesersekuşağı (5) #karantinahalleri (3) #Kayu (1) #kedigünlükleri (4) #kendimenotlar (8) #kim-olduğunu-bilirsin-sen (5) #küçükbirader (2) #küçükergen (9) #küçükkankam (7) #küçükördek (20) #lakap (1) #lost (1) #Marduk (2) #mercekbulut (1) #mim (10) #mindfulness (1) #mutluluk (2) #mylittlefeltstuff (4) #özürdilerimsezenaksu (1) #RIP (11) #seçmesaçmalar (1) #sevgiligünlük (1) #sevgililergünü (2) #SeziKalkavan (1) #soneryalçınlütfenbanakızma (1) #sonhavabükücü (2) #sonsuztemizlikdöngüsü (5) #şaşkın (41) #ŞaşkınınADHDGünlüğü (7) #ŞaşkınınAÖFmaceraları (10) #ŞaşkınınBayramÇelıncı (4) #şaşkınınsevgililergünüdileği (3) #şaşkınjunior (1) #şaşkınmutfakta (6) #tatil (1) #telekom (1) #uykusuzluk (1) #ValideSultan (18) #vallahidebunlarhepmizah (1) #yapayzeka (1) ArtRecreation (1)