Sayfalar

8 Mayıs 2021 Cumartesi

Ah Bir de Spor Yapsam! Yaba daba daba dibi dibi dum

Tanıyan eş, dost iyi bilir. Sporla ilişkisi meditasyon düzeyinde bile mesafeli narin bedenimde ağır sporcu yaralanmaları şu hayatta bildim bileli alameti farikam. Tez canlılık, kardeşi sakarlık ve kankaları hor kullanım da birinci dereceden failleri.

İki bacak, bir kolda; kırık, stres kırığı, bağ zedelenmesi, menisküs başlangıcı, incinme, burkulma, tenisçi dirseği, liste böyle uzar giderken simetriyi tamamlamak gerekiyordu ki sol omzum da hani bana hani bana dedi epey uzun bir süre önce. 

Alışık olmayana pek çekilir bir ağrı değildi de işte; hem karşısında yılların tecrübesi vardı hem de adı batasıca Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen Virüsü bizi evlere hapsetmiş, sağlık sistemini kilitlemişti. Home made reçeteler, evin demirbaşı kremler, jeller derken gün geldi o eşik geçildi, tıbbi destek almak şart oldu.

"Bisipital tendinit bu" dedi Aile Hekimi. "Bu ilaçları kullan hele, yine de iyileşme olmazsa, ortopediye gidersin, bir iğne uygularlar bölgeye. "

Yine ilaçlar içildi, jeller sürüldü. Geçici bir rahatlama oldu. Bir üç ay da böyle geçti ama ağrı kendini durup durup, yayıldığı bölgeyi de genişlete genişlete, hatırlatmaya devam etti. Ertele ertele nereye kadar; en nihayetinde, ortopedinin yolunu tutma zamanı da geldi. 

"Böyle sesler gelir mi hep" dedi doktor muayene ettiği sol kolumdan gelen katur katur sesler üzerine. "Bilmem ki" dedim, "farkında değilim." 

Ben omuz çukuruma yapılacak iğne fikrine kendimi hazırlamışken; "önce bir MR çekelim" dedi arkasından. O MR ki korkulu rüyam. MR'ı gösterip iğneye razı etse tercih ederim ama elimde sevk kağıdı, kendimi önce MR odasının önünde, sonra da MR cihazının içinde buluverdim bir anda. 

Neyse ki hem cihaz açık MR'mış hem de 12 dk'lık bir işlem. Ayılıp bayılmadan, "hanfeendi bi sabit durur musunuz lütfen, hareket ettiğiniz için baştan başlamamız gerekiyor" uyarısı almadan içinden çıkmayı başardım.

MR sonucumda bi takım yırtıklar, mebzul miktarda ödem, az biraz da kireçlenme tespit eden doktor bey vakayı Rotator Kuf Sendromu olarak raporlamadan önce sordu (ya da post MR stresi ile ben öyle hayal ettim):

- Sizin branş gülle miydi Şaşkın Hanım?

- Gülle? Yok, benimki bavulculuk.

- ???

- Gelecek vaat eden, yeni bir branş bizimki. Biri mental, diğeri fiziksel; iki aşamalı bir spor dalı.

- İlginç, duymamışım daha önce. Biraz bahsedebilir misiniz lütfen?

- İlk aşama mental etap. Ya da namı diğer Memleketi sığdırdım 23 kiloya, selam olsun gurbet eline bavulu hazırlık etabı. Strateji ve matematik becerisi epey kritik bu aşamada. Benimki "bir yetişkin artı bir küçük çocuk" kategorisi. Kişi başı 15 kg kargo, artı 8'er kilo kabin bagaj hakkını sonuna kadar vermek ama bunu yaparken taşınabilir boyut ve adette bavul planlamasını gerektiriyor.  

İkinci aşama fiziksel etap. 30+16 kilo bavul ve sırt çantası kombinasyonu ile havaalanına erişmek; bavulları omuzlayıp güvenlik bandına yüklemek, indirmek, 30'unu kargoya teslim etmek, 16'sını uçağa kadar taşıyıp kabin dolabına tıkıştırmaya çalışmak. Tüm bunları yaparken çocuğu bir yerlerde unutmamak. Gerektiğinde onu da taşımak. Uçaktan inişte aynı işlemi bu defa tersine yapmayı içeriyor.

Strateji önemli demiştik ya battal boy bavulda maksimum kilo taşımaya çalışmak da işte böyle sevimsiz sonuçlara sebep olabiliyor.

- Anlıyorum. Gerçekten de gelecek vaat eden bir spormuş. Özellikle bizim açımızdan. (Biz bu hanımla daha çook görüşürüz. - Doktor iç ses)

Ah bi de spor yapsam! Yaba daba daba dibi dibi dum...


* Bu yazı; gelecek vaat eden bavulculuk sporuna gönül vermiş, dünyanın dört bir yanına yayılmış #gocmenkadinlar'a ithaf edilmiştir. <3




8 yorum:

  1. bavulculuk sporunu "ay kıyamam" diyerek okudum :) geçmiş olsun vallahi ama bence bu işte izmir+kova burcu+şule isminin aculluğu da var. Hayatımda hiç spor yapmamış biri olarak tenisçi dirseği hastalığından mustarip bir kişiydim mesela 1 yıl önce. Bir de oğlum küçükken bileğimde çıkan yumruyu doktora gösterdiğimde "sizin meslek nedir? ağır kaldırmayı bırakmanız gerek zira" demişti doktor bana da :P benimki bavulculuk sporu nedeniyle değildi ama! dobişko bir bebeyi kucakta taşıyarak her işi yapmaya çalışmaktan çıkmıştı o yumru :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahhh o tenisçi dirseği! Geçen yaz ilaç tedavisine ilaveten güya bir çeşit fizik tedavi de uygulandı ama Allah'ım sana geliyorum, tedavi değil bildiğin işkence. Dirsek kemiğinin kafasına kafasına çekiçle vurur gibi bi şey. Kendini acıya dirayetli sanan ben, ortalığı inlettiydim seans boyunca. O kadar acı ve morarma bi işe yarasaydı hadi neyse. Hala yoklar, kendini hatırlatır ara ara.
      Anne taksiciliği de öteki branşımız malum. Var oradan da kalan bi takım zayiatlarımız. Paralel evrende de yaşanmasına neden ki hiç şaşırmadım? :))

      Sil
  2. Dün sıcağı sıcağına okumuştum, gülmekten yorum yazamamıştım, yine yazıya bir şey diyemeyeceğim çünkü düşündükçe gülüyorum fakat diyeceğim bir şey daha var:)

    Anneler Günü'n kutlu olsun.:)

    Bazı çocuklar şanslı! Komikçi bir anneleri var:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler buraneros!
      Umarım küçük ergen de öyle düşünüyordur. :))

      Sil
  3. Benim de sağ kolum ve omzum masa tenisi sevdası yüzünden çok erken yaşta haklandı ve bir türlü eskisi gibi olamadı. Doktora falan hiç gitmedim ama o elle bavul falan taşımaya kalksam 1 dk sürmez nakavt olurum. Bavulculuk sporuna istesem de gönül veremem. Ha bu işi yapacak çekçek falan yok midur? Bomba esprilerle anlatmışsın ama fazla gülemedim. Kıyma bacım kendine, çık şu bavul işinden:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu meretler bi kere bozuldu mu bi daha iflah olmuyormuş meğer. Çocukken paraladığım bebeklerde de öyle oluyordu halbuki, ders çıkaraymışım iyiymiş.
      Ha bu işi yapacak çekçek elbet var idur ama onun da hükmü güvenlik bandına kadar. Sonrası hep indir kaldır. :)) Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen Virüsü sağ olsun bavulculuktan şimdilik emekli oldum gibi. Ama serde Şaşkınlık varken yerini rahatlıkla alabilecek "bu dolabı durduk yerde neden yerinden söktüm ki ben", "tüp suculuk", "Viledamın sopası da sopası" gibi bi takım başka spor dalları da yok değil. :))

      Sil
  4. Geçmiş olsun Şule, olanı biteni okuyunca, bari spor yapsaymış hiç değilse, dedim inan. ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. İnan ben de sıklıkla diyorum bunu kendime. :))

      Sil

Etiketler

#100.Yıl #29Ekim (1) #ağacımadokunma (1) #AilemizinGurusu (1) #anılar (7) #ArtRecreation (1) #ayrıyazılır (1) #bavulculuk (2) #benimadam (2) #BigSis (1) #bing #ai (1) #Caillou (1) #canımbabam (1) #coronatürmort (1) #Covid19Günceleri (3) #Dark (2) #dikkateksikliğisendromu (4) #doğruyazınkardeeeşim (1) #doğumgünü (3) #GameofThrones (4) #GeorgeR.R.Martin (5) #göçebe (6) #göçmenkadınlar (1) #gurbetçilik (7) #hemşire (1) #hemşirelik (6) #Hıdırellez (2) #içindenalmanyageçenyazılar (5) #İçindenAlmanyageçenyazılar (3) #içindenciddiyetgeçenyazılar (18) #içindenfilmgeçenyazılar (2) #içindenhüzüngeçenyazılar (1) #içindenistanbulgeçenyazılar (4) #içindenizmirgeçenyazılar (7) #İçindenMatrixGeçenyazılar (14) #içindenmizahgeçenyazılar (70) #içindenmutlulukgeçenyazılar (7) #içindenromanyageçenyazılar (2) #içindenşarkısözügeçenyazılar (32) #içindenşiirgeçenyazılar (17) #ileridönüşüm (2) #kafamaneredenesersekuşağı (5) #karantinahalleri (3) #Kayu (1) #kedigünlükleri (4) #kendimenotlar (8) #kim-olduğunu-bilirsin-sen (5) #küçükbirader (2) #küçükergen (9) #küçükkankam (7) #küçükördek (20) #lakap (1) #lost (1) #Marduk (2) #mercekbulut (1) #mim (10) #mindfulness (1) #mutluluk (2) #mylittlefeltstuff (4) #özürdilerimsezenaksu (1) #RIP (11) #seçmesaçmalar (1) #sevgiligünlük (1) #sevgililergünü (2) #SeziKalkavan (1) #soneryalçınlütfenbanakızma (1) #sonhavabükücü (2) #sonsuztemizlikdöngüsü (5) #şaşkın (42) #ŞaşkınınADHDGünlüğü (7) #ŞaşkınınAÖFmaceraları (10) #ŞaşkınınBayramÇelıncı (4) #şaşkınınsevgililergünüdileği (3) #şaşkınjunior (1) #şaşkınmutfakta (6) #şaşkınya (1) #tatil (1) #telekom (1) #uykusuzluk (1) #ValideSultan (18) #vallahidebunlarhepmizah (1) #yapayzeka (2) ArtRecreation (1)