Oda karantinasında ders çalışmaya çalışan Şaşkın bir yandan da seçiminin gerçekleri ve sonuçlarıyla yüzleşmekteydi.
İyi hal indirimi artı negatif pcr ve kolonya testi sonucuyla 10. günde çıktım karantinadan. O dört gün daha olsa o-hoo daha ne çok ders çalışırdım ben de, işte hem hayat bekliyordu hem de Küçük Ergen kapının önünde, elinde tahliye kağıdıyla odasını boşaltmamı.
"Yine de iyi çalıştım canım" dedim kendimden emin. "En azından Bireyler Arası İletişim'den ve Almanca'dan geçersin. Ha az zorlarsan Bahçe Tarımı bile tamam. Diğerleri için de daha vakit çok."
Odadan çıkıp, kaldığı yerden hayata karıştım. Aradan bir kaç gün geçmişti ki canlı online derslerin başladığını, hatta bazılarında ilk dersleri kaçırdığımı fark ettim. "Olsun" dedim, "bak canlı ders kayıtları var, oradan açar izlersin kaçırdığın dersleri."
Multitaskingimin* doruklarında; bir yandan akşam yemeği için sebzelerimi yıkayıp doğrarken, öte yandan bana eşlik etmesi için açtım ders kayıtlarından birini.
Hoca ders anlatmaya çalışıyor ama fantastik de bir ortam var aşağıdaki sohbet bölümünde. Ben onca zaman kendimi ders çalışıyormuşum sanırken, orada ders notu paylaşalımcılar, çalışma vatsap grupçuları var; dur duraksız yazışıyorlar nasıl ciddi, arada Admin'den ayar yiyorlar "kişisel bilgilerinizi paylaşmayınız" falan diye, sorular havada uçuşuyor.
Baktım ortam baya bi ciddi ve ben elimdeki sebze bıçağı ile bozuyorum ortamı, çıkıverdim daha müsait bir zamanda tekrar denerim dilek ve temennisi ile sanal sınıfımın ilk dersinden.
On günlük esarette yapacak bir sürü iş birikmiş evde; hele biraz onlarla ilgileneyim, derslere yine geri dönerim dedim. Ütü yapmamak için ders çalışma, ders çalışmamak için ütü yapma paradoksunu keşfettim. Netfilis'te bi mini dizi daha bitirdim. Dilek ve temennilerim lafta kaldı; ne canlı, ne cansız hiç bir derse girmedim.
Ağustos böceği misali ortalarda dolanırken "nasıl olsa vizelere daha çok var"dan "Aman Tanrım, sekiz gün kalmış"a nasıl geldim, anlamadım.
Yetmedi, Ekoloji ve Biyoloji'ye aslında sadece şöyle bi göz atmış olduğumu, Tarla Bitkileri dersini ise küllüm unutup, hiç mi hiç çalışmadığımı fark ettim.
Matrix'teki Sahip'in soğuk nefesi ensemde, "Okeeey, okeeey paniğe mahal yok Şaşkın" dedim, "anlaşıldı, B Planına geçiyoruz. Motor İşi yapacağız."
Devam Edecek...
Beklerken öncesine de bi göz atmak istersen:
Şimdi Okullu Oldum - Bölüm III
Şarkının Orjinalini dinlemek istersen:
Barış Manço'ya sevgi, saygı ve özlemle... Domates, biber, patlıcan
(Valide Sultan Özel Dip Not) Şaşkın Hanım ne diyor siz, anlamıyor ben:
* Multitasking: Aynı anda birden fazla işi yapmaya çalışmak. Sizin jenerasyonun pek bi sevdiği "eli işte gözü oynaşta" tabirinin "eli başka, gözü başka işte" versiyonu.
* Motor İşi: Hani şu soygun yapmak için mini mini arabalarla trafiği birbirine kattıkları, yöntemin ve aynı zamanda filmin adına da "İtalyan İşi" dedikleri film var ya, işte ona gönderme.
ya canım adaşım, seni okumak çok zevkli :)
YanıtlaSiluzaktan ders vermek de dinlemek de bir garip bence. ben uzaktan anlatıyorum da dinleyebilir miydim hiiiiç emin değilim mesela :P
bu arada vizeler oldu bitti di mi? sonuçları heyecanla bekliyorum :)
Çok teşekkürler sevgili adaşım. Okuyanlar ve hele bi de eğlendiğini söyleyenler olunca daha bir keyifle yazıyor insan. :)
SilHenüz canlı derse katılım deneyimim olmadı. Bir iki eski ders kaydına da şöyle bir göz atabildim. O yüzden henüz çok net bir şey söyleyemeyeceğim bu konuda. Ama ilk öğrencilik yıllarında dersi dersi öğrenen, yarı da haylaz bir öğrenci olarak diyebilirim ki; liseden yeni çıkmış taze bir birinci sınıf öğrencisi olarak kendimi bu ortamda bulsaydım çok yadırgardım sanıyorum. Siz akademisyenlerin işi daha da bir zor, kolaylıklar diliyorum tüm kalbimle.
Vizeler çoktan oldu bitti, hatta sonuçlar bile açıklandı. Yavaş, yavaş, sağdan, sağdan geliyor Şaşkın oralara da. Bizi izlemeye devam edin :))
Hey gidim hey, zamane olunca film İtalyan İşi olur tabii.
YanıtlaSilTarihin eski çağlarında onun bir atası vardı, adı İtalyan Usulü Soygundu. Her ne kadar orjinal afişinde The Italian Job yazsa da, ilk çağ Türkleri soygun olarak bildiler işi. Denk gelmediysen ve bulursan bence izle.
Efsane, Sir Michael Caine versiyonu, bilmem mi. En sevdiğim aktörlerden biridir kendisi. :))
SilBu valide sultan özel açıklama bölümü başlı başına efsane oluyor :) Siz nasıl diyor, bella simo, yani bu annenin güzelliği kızından mütevellit :))
YanıtlaSilHahaha Valide Sultanlara can feda :))
SilBen de bu dip notları pek seviyorum, ekstra gülümseyerek okuyorum. :)
SilTeşekkürler Ekmekçikız :)
Sil''Bit kadar vakit kalıncaya kadar bekleyip etekleri tutuşanlar''a hoş geldiiim. Oradan oraya kaç, buradan öte tarafa. Ama illaki meşgul olunacak. Ne zaman esas iş akla düştü, var gücüyle başka yöne uçulup iş icat edilecek:))) Ama ben biliyorum kii, alnının akıyla esas olayın üstesinden gelinecek. Çok tatlısın komşum. Akşam akşam güldürdün beni:)
YanıtlaSilMultitasking'i de sayende öğrendim. Nasıl kaçmış gözümden;)
Hoş gelmişsin sevgili Zeugma. Hep evde teşhis dikkat eksikliği sendromu bundan sebep :))) Allah'tan benim çocuk babasına ve teyzesine çekmiş ders çalışma konusunda. Ayyy hiç çekilmezdi var ya benden bi tane daha. :)
Silbiyolojiyi daha çok sevmeme rağmen kimya ve geometride doğru yapabilmiştim bütün soruları sadece üniversite sınavında...
YanıtlaSilBiyoloji ile ilişki durumumuz epey bi karışık aslında. İlgimi çekiyor çekmeye de bir yaştan sonra işin içine ezber girdi mi biraz sıkıntılı oluyor. En son lise ikinci sınıfta okumuştum. Düşün o kadar eski zaman ki, yüzyıl bile değişti. :))
SilHahahaha ütü yapmamak için ders çalışma, ders çalışmamak için ütü yapma paradoksunda kahkaha atmışım :D
YanıtlaSilAhhh o ütüler... Ütülerimiz... İnsansoyunun hala çözümüne nokta koymadığı derdimiz :)) Hayaller jilet gibi Jetgiller kostümü, gerçekler boşalmak bilmeyen ütü sepeti :))
Sil