Aslında bugünün yoğun programında vakit bulabilirsem bambaşka bir yazı yazmaktı niyetim. Sonra eski bir dost ile karşılaştım.
Dün yine bir "Sadece Şaşkın'ın Başına Gelebilecek Olaylar" silsilesinden Sörmaynır* şampiyonu gibi çıkmayı başardıktan sonra, tüm aksiliklere rağmen yılbaşı gecesine ilişkin neredeyse tüm hazırlıklarımı da tamamlayabilmiş olmanın verdiği gururla, bu bahtsız günü nihayete erdirdim.
Normal bir Şaşkın böyle bir sabah telaşla uyanır, akşam misafirler gelene kadar da şuursuz bir şekilde evin içinde koşturur durur. Ona rağmen işlerini bitiremez ve elinde Vileda sopası, karşılar misafirlerini.
Sörmaynır Şaşkın ise sakince kalktı yataktan, sabah kahvesini aheste aheste içip iyice ayıldıktan sonra kendisine bir son dakika alınacaklar ve yapılacaklar listesi icat edip, kendini dışarı attı.
Sokaklarda avare avare dolanırken bu güzellikler çıkıverdi karşıma. Bulvarın yamacında kendilerine can bulmuşlar, pembe pembe bakıyorlardı bana.
Meraklı bakışlar eşliğinde çömelip bir kaç fotoğraf çektikten sonra yoluma devam etmeye hazırdım ki biraz ötedeki yoncaları fark ettim. Hızlıca bir göz attım ilk gruba, yoktu. Biraz ilerideki cadde ağaççığının altında bir küme daha vardı. İlk bakışta göz göze geldik eski dostumla.
Küçükken şanslı addedilen bir çocuktum. Çekilişlerden ufak tefek hediyeler kazanır, en azından amorti çıkan milli piyango biletleri bana çektirilirdi. Ta ki o gençlik hatasını yapana kadar. :)
Yine ben küçük bir çocukken, bir şehir efsanesine göre, logosunda dört yapraklı yonca olan bir yurdum bankası dört yapraklı yonca bulup getirenlere altın hediye ediyordu. Kampanya bitmişti bitmeye ama bulana şans getirdiği söylenen bu tılsımlı bitkiyi bulmak en büyük hedeflerimden biri haline gelmişti, ilk okul yaşlarının tüm masumluğu ve hedefsizliği ile. Nerede bir çayır çimen bulsam başlıyordum aramaya.
Bir yaz tatilinde, rahmetli halam ve eniştem ile gittiğim Sultanahmet Meydanında arayışım sonra erdi. Orada beni bekliyordu, biraz ötesinde göz şeklinde minik, altın bir kolye ucu ile. Belki banka vermemişti çeyrek altını ama bak dört yapraklı yonca vermişti işte bahtını. Şans bana gülmeye devam ediyordu.
Yıllar sonra Eskişehir'de üniversitede okurken, oradaki tanıdıklarımız pikniğe götürdüler beni bir pazar günü. Her yer çayır çimen olunca bu Şaşkın da durur mu, başladım dört yapraklı sevgilimi aramaya. Çok geçmeden buldum ilkini. Derken o da ne; bir tane daha, sonra bir tane daha. O da yetmez beş yapraklısı, altı yapraklısı. Artık nükleer atık merkezinin yamacında mı yapıyorduk pikniği nedir, bir tomar hormonlu yonca ile döndüm yurda.
Dört, beş ve hatta altı yapraklarımla şansıma şans katacak, tüm totoları, lotoları, piyangoları ben kazanacaktım ki, sürüsüne bereket sahip olmanın verdiği "eee o kadar da nadir değilmiş demek" duygusuyla tılsımı benim için bir anda sönüverdi eski dostun. Defter arasına gelişi güzel yerleştirdiğim yaprakları çatır çatır dağıldı ve zamanla ilk dostum hariç, geri kalan hepsi çöpü boyladı.
İşte ondan sonradır ki şansım birden tersi yöne dönüverdi. Ya da ben ona yordum, ona inandım diyelim. Bir adet bahtsızlık mıknatısına dönüşüverdim.
Sörmaynır Şaşkın, bugün eski dostuyla yeniden karşılaştı. Dört de değil beş yaprağıyla orada bekliyordu onu. Sörmaynır Şaşkın kendini yeniden şanslı hissediyor.
Yeniden buluştuğum eski dostum sizlere de şans, bereket mutluluk ve umut getirsin sevgili blog komşularım ve tüm takipçilerim. Mutlu seneler. :))
* Sörmaynır: Küçük Ördek dilinde Survivor
Hey maşallah, yoncaya bak yoncaya. Kaç yaprak olduğunu sayamadım bile:) Şöyle bir replik vardı bir zamanlar. Nereden aklımda kaldıysa. Heh, yazarken buldum. Sembolü 4 yapraklı yonca olan o bankanın:''Dört yapraklı yonca. Uğur getirsin size ömür boyunca''. Sanırım 4 yapraklı yonca getirene altın vereceğini duyuran o bankaydı. Çünkü bizimkiler de bahçede bulup tam götüreceklermiş. Komşular ''Vermiyorlar, süresi bitmiş'' demişler. Bence süre falan değil. Epeyce kişi bulunca kıvırdılar ve kimseye vermediler:))
YanıtlaSilYazıdaki çiçekler ebegümeci. Çok güzeller. Geçen ben de gördüm. Erkenciler bu yıl. Sadete geleyim artık.
Çok yapraklı o harika yoncanın eşliğinde yeni yıl sana ve ailene önce sağlık, bol şans, huzur ve keyif getirsin sörmaynır komşucuğum. Mutlu yıllar, sevgiler:))
Zamanın fısıltı gazetesiyle yayılmış en büyük trollüğüydü ve bankanın da reklamın iyisi kötüsü olmaz diyip işine gelmişti muhtemelen. Sonuçta zararsız bir bitkiydi aranan ve bulunsa da kampanyanın "süresi geçmişti". Öyle ya hep bi "süresi geçmiş" lafı olurdu da hiç kazanan duymamıştık. :))
SilAaa yol kenarlarında hep görürüz de ebegümeci olduğunu bilmezdim. Bak bir şey daha öğrendim komşucum sayende.
Yeni yıl dilekleri için çok çok teşekkürler. O senin dev bonbon gibi güzel bir yıl olsun, bizim de daha fazla kafamızı bozmasın inşallah. :) Sevgiler <3
Bilgilendirme için çok teşekkürler. Mutlu yıllar:) Bu arada sizi takibe aldım:)
YanıtlaSilTeşekkürler. Size de mutlu yıllar. :)
SilVarmış gerçekten de demek ki:) şaşırdım ben de
YanıtlaSilVar ya. :)) Biyolojik kirlenmenin bu kadar arttığı günümüzde, insanlarda üçüncü kulak, ikinci burun falan nasıl çıkmıyor hala ben ona şaşırıyorum asıl. :))
SilMutlu, şanslı seneler...
sörmaynır ne ola ki diye hemen alta inip baktım öncelikle, sonra da güle güle okudum yazını :) evet böyle bir dört yapraklı yoncaya altın veren banka efsanesi ile büyüdük biz değil mi adaşcım?
YanıtlaSilşansın hep bol olsun, tüm 4 ve üstü yapraklı yoncalar senin olsun :)
Yıllar, yıllar önce kendisi bizim kız henüz Küçük Ördek statüsünde iken, büyütannesi ile Sörmaynır izler, Hasan destekler, O Ses Türkiye'de Hadiseee diye kendini paralardı. O bu komedi günleri şimdi hatırlamasa da literatürü bizim dilimizde yer etti. :))
SilO günlerin şehir efsaneleri bile ne kadar naifmiş değil mi şimdiye kıyasla. Sadece çocuklara değil, koca koca insanlara yonca aratıp durmuşlar. :)
Paylaşılan şans çoğalsın, 5 yapraklı yoncacığımın şansı hepimizin üzerinde olsun. :)
Dört yapraklı yonca konusundaki yorumum şöyle efendim; o dört yaprağı bulmak bizzatihi* şans göstergesi, onu bulmak yeterli bir şans işareti.
YanıtlaSilO vakit, yeniden dört yapraklılarla kavuşum olmakla, yeni yılda şans yüzünüze bol bol gülecek. :)
Bu notu yıl sonu dökümü için ayrı bir yerde tutunuz bence. :))
*bizzatihi: kendinden, aslından, esasından
Taze taze çalıştığım Biyoloji sıradan bi mutasyon desin istediği kadar, ben de sonuna kadar İrlandalı dostlarımızın yanındayım bu konuda. Hem çok çok inanırsak gerçek olur di mi ya? :))
SilBi de "eğlenceli gerçek": Yaklaşık 7 milyon yonca ile yapılan bir araştırmaya göre içlerinde 4 yapraklı olanı bulma ihtimali 5000'de 1 iken, 5 yapraklıda bu ihtimal 24.400'de 1'miş. Benim göz attığım popülasyon bir avuç iken şimdi bu şans değil de nedir di mi? :)
Canım ya, sandım ki, uğur böceği bulacaksın, demek ki, neymiş, aslında sen şanslı bir insanmışsın. Şansın devam etsin, yeni yıl yenilikler, yepyeni kapılar açsın. Açılan kapılardan geçtiğin bahçelerde yoncalar bol yapraklı, uğur böcekleri de üstünde olsun.
YanıtlaSilNe güzel dilekler hemşirem. Kalp, kalp, kalp.
SilPaylaştım ki çoğalsın, o şans bu sene hepimizi bulsun.